17 Nisan 2014 Perşembe

Seyahat hazırlıkları

Ay bu aralar iyice boşladım burayı, farkındayım, kimsenin bir şey söylemesine gerek yok.

Birinci sebep şu ki bu aralar gerçekten de anlatmaya değecek enteresan bir şeyler yok.

Okuduğum kitaplar var aslında, beni fena sardı, fantastik bir üçleme. İkincideyim şu anda, üçünü de bitireyim de öyle yazacağım. Azıcık meraklanın sizler de.

Ama bunun dışında hayat feci rutin, iş-spor-ev üçgeninde. Tabi bir de harıl harıl yaptığım bir çalışma var. Cumartesi sabahı Roma'ya gidiyoruz beyimle inşallah. Ben de harıl harıl bu seyahate hazırlanıyorum.

Hesapta beycağzım gezi programını yaptı. Girmiş internete, görülecek yerler diye aratıp karşısına çıkan her şeyi alt alta yazmış getirdi.

İyi de bu işin planlaması ne olacak? Bana kaldı tabi. Hangi yerler hangi sırayla gezilecek, en uygun rota hangisi, nerede ne yenecek, hangi müze hangi gün kapalı, rezervasyonlar, online bilet almalar falan onun için gereksiz teferruat. Kaç gecedir uykusuz kaldım planı oluşturacağım diye ama pek güzel bir program yaptım.

Bu sefer de beyimiz buyurdu, öyle çok yürüyemezmiş, her yeri de görmeyelimmiş vs vs. "Valla" dedim "benim program hazır, ister bana takılırsın, ister ayrı takılırız, bana uyar". Resti çektim yani. Zaten tam da böyle olacağını bildiğim için özellikle turla gitmek istedim ki ikimizin de uymak zorunda olacağı tarafsız bir program olsun. Ama bize uygun tur bulamadık, uçaktı, oteldi kendimiz ayarladık.

Bu arada uçak da ayrı bir hikaye. Biz 2 ay önceden biletlerimizi aldık. Oh oh ne güzel diyoruz, her şey hazır. derken 1 ay kadar önce bir sms "uçuşunuz iptal olmuştur, sizi akşam uçağına aldık". O saatte gidersek gece 9 civarı otele varacağız, gitti koca bir gün. Hemen aradım da sabah uçağına aldılar bizi. Ama sabah gerçekten sabah, uçak 6'da. Neyse, yapacak bir şey yok.

Derken geçtiğimiz pazar bir telefon, numara yurt dışı belli. "Alo" dedim, karşımda ingilizce konuşan bir abla. Diyor ki Roma-İstanbul uçuşunuzun saati değişti, bilgi vermek için arıyorum. "Hay Allah" dedim içimden "ya dönemeyeceğiz ya da çok erken dönmek zorunda kalacağız."

Buyur bacım dedim, söyle. Dedi ki uçuşunuz 5 dakika erken alındı.

İlk aklıma gelen kesin yanlış anladım düşüncesi oldu, 5 saat falan kastediyor herhalde. Tekrarlattım, bir daha, bir daha tekrarlattım. Yok, doğru anlamışım. Sonra dedim ki biri kesin dalga geçiyor. Lakin abla profesyonel bir şekilde uçuş numarasını falan söyledi. Ben de teşekkür edip telefonu kapattım. Ama içime kurt düştü tabi, hemen beni arayan numarayı arattırdım internetten, hava yolu şirketine ait.

Bizim bilete verdiğimiz paralar nereye gidiyor belli, adamlar uçak saati 5 dakika öne alındı diye 15 dakikalık uluslararası arama yapıyor.

Len bana ulaşamasaydı bunlar, ben de uçağı kaçırıp "saati değişmiş ondan kaçırdım" diye dava açsaydım yüklü bir tazminata konup hayatım kurtulur muydu ki? Olur mu olur valla, orası evropa. Kaçtı gül gibi fırsat, neyse artık bir daha yurt dışından falan aranırsam zinhar açmam telefonu.

Allahım ne olur şu seyahati kazasız belasız atlatalım.

1 yorum:

  1. Seyhate degil de sefere hazirlanir gibi hazirlanirsan allahim kazasiz belasiz atlatalim diye dua etmen cok normal..:) iyi tatiller sekerim. Gitmisken benim icin de yiyin alfredo fettuciniden.:))

    YanıtlaSil