25 Ocak 2015 Pazar

Lean in - Sınırlarını Zorla

Kardaşlarımmmmm, yoldaşlarımmmmm, hemmmmmcinslerimmmmm! Biiiiiz bu düzeni yıkacağız, biiiiizzzz bu düzenini kölesi olmayacağızzzzzz, biiiiz kendi kendimizin efendisi olacağızzzzzz. Biiiizzzzz.....

Öhömmm, bu aralara böyle mitingler verip boğazım patlayana kadar bağırasım, kendimi kadınların kurtuluşuna adayasım var.

Halet-i ruhiyemin müsebbibi kitap budur efendim:

Feysbuk Genel Müdürü Sheryl Sandberg tarafından kaleme alınmış Lean In - Sınırlarını Zorla Kadınlar, İş ve Liderlik İsteği.

Kariyeri boyunca çok önemli başarılara imza atmış bir iş insanının, kadınlara iş yaşamında eşit bir şekilde var olmak için çok değerli önerilerini sunduğu bir kitap.

Sandberg'in kaleminden bu kitabın kimler için yazıldığı ise şöyle ifade edilmiş: "...kendi alanında en yükseğe çıkmak ya da herhangi bir amaca güçlü bir şekilde ulaşmak isteyen her kadın..." ayrıca "... bir kadının - iş arkadaşı, eş, anne veya kız çocuğu - neler yaşadığını anlamak ve eşit bir dünya yaratmakta kendinde düşeni yapmak isteyen tüm erkekler..."

Kitapta, maalesef sistemin, toplumsal normların ve hatta yasaların kadınlar aleyhine işlediğine dair o kadar ilginç istatistikler var ki okudukça dellenip dellenip beyime sarmışlığım doğrudur. Kendisi en sonunda dayanamayarak isyan etti: "neyse parası verecem, gelip o araştırmaları bizim evde yapsınlar, ak koyun kara koyun çıksın ortaya" diyerek.

Okuduğum şeylerin etkisiyle "yaaa biliyo musun çok eziliyoruz biz kadınlar olarak" diye dertlendiğim sevgili iş arkadaşım F ise "Üzülme bu kadar, bu kitap senin için yazılmamış zaten, hatta zorlasan sen yazarsın bu kitabı" yorumunda bulundu. O anda kıkır kıkır güldüm ama içime dert oldu, ertesi gün dayanamadım sordum "sen bana iyi bir şey mi söyledin, kötü bir şey mi?". "Senin için iyi bir şeydi" dedi de rahatladım.

Beni bilenler bilir, bilmeyenler de yukarıdaki anektotlardan anlamışlardır ki ben feminist bir insanım. Her zaman dile getirmekten gurur duyduğum bir özelliğimdir.

"Ayyyy ama kadınlarla erkekler aynı diil ki, fiziksel olarak farklıyız bi kere, erkekler daha güçlü" diye bık bıklayıp aklınca feminizme karşı olanların hiç çekinmem kalbini kırarım.

Sizin evi bilmem ama bizim evde yemek olayını ilk çağlardaki atalarımız gibi avcılık-toplayıcılıkla çözmüyoruz. Isınmak için dağdan odun kesip getirmemiz falan da gerekmiyor. Hele ofiste bütün gün bildiğiniz masalarda oturup en fazla iki kat yukarıdaki toplantı odasına koşturuyoruz. Tüm bunlar için de fiziksel güç hiiiiç gerekmiyor valla.

Yani düşünme, kendini düzgün bir şekilde ifade etme, düzgün iletişim kurabilme, bir şeyler okuyup anlama faaliyetlerini kol kaslarınızla falan gerçekleştirmiyorsanız fiziksel güce hiç gerek yok.

Bu nedenle de beni evde veya ofiste erkeklerin yapıp da kadınların yapamayacağı ya da tam tersi herhangi bir şeye ikna edebilmeniz için çok çaba sarf etmeniz gerek. Yok erkekler yemek yapmasını beceremez, yok kadınlar iyi yöneticilik yapamaz zırvalarına karnım tok!

Manifsetom açık: kadın olduğum için hiç kimsenin hayatının sorumluluğunu almak zorunda değilim, kadın olduğum için zihinsel beceri gerektiren hiç bir işi bir erkekten daha kötü yapmam! Kadın olduğum için daha az saygı görmeyi hak etmiyorum, fikirlerim daha az değerli değil! Ben de bu toplumun eşit bir bireyiyim, tüm kurumlardan ve bireylerden eşit davranış görmeyi hak ediyorum.

Daha azına asla razı olmayacağım, bu konuda asla uzlaşmayacağım, etkim yettiğince de bunları savunmaya devam edeceğim. Bu da, benim kadar şanslı olmayan, bu toplumun diğer bireylerine karşı kişisel sorumluluğumdur.

O yüzden: Kardaşlarımmmmm, yoldaşlarımmmmm, hemmmmmcinslerimmmmm, birleşinnnnnn!

2 yorum: