24 Şubat 2015 Salı

Paris'te nerede yenir? Peki alışveriş?

Paris'te hangi otelde kalınır ve o otele nasıl gidilir bahsettim.

Otele yerleştikten sonra 3 günde ne yapılır onu da yazdım.

E peki yeme içme nasıl olacak, Paris'e kadar gitmişim parfüm almayacak mıyım diyenler üzülmesin, okumaya devam etsin.

Programda da göreceksiniz, pek ünlü Cafe de Paris soslu bir antrikotçu var, Le Relais de l'Entrecôte. Efendim, burası o kadar ünlüymüş ki, taklitleri bile çıkmış. Ama orijinal 3 şubesi varmış. Biz buraya gidemedik maalesef, o yüzden hakkında atıp tutamayacağım. Siz giderseniz bana anlatırsınız artık.

Bir de Monrmartre'ta fondücü bulmuştum, çok lezizmiş, biberonda şarap ikram ediyorlarmış. Allem ettim, kallem ettim, buraya gideceğiz dedim. Bir elimde harita, bir elimde navigasyon, taktım annemle kardeşimi peşime, başladım aramaya.

Buldum! Refuge des Fondus!

Maalesef Pazar günü kapalıydı.

Üzüldüm üzülmesine de aç mı kalacağız yani, asla olmaz! Yolumuza devam edip karşımıza çıkan başka bir restorana girdik. Resimden de göreceğiniz üzere Rue Tardieu üzerinde yer alan Cafe Chappe diye bir yer. Biz soğan çorbası, kaz ciğeri, antrikot, makarnadan oluşan menümüzü ve eşlik eden şarabımızı pek beğendik, hele garson kızın sempatikliğine bayıldık.

Buranın dışında bir de önermek istediğim bir başka kafe var ki garsonları, dekorasyonu, müziği ve havasıyla tam kafamdaki Fransız kafelerinin canlanmış haliydi: Les Deux Palais. İle de la Cite'te Sainte Chapelle'in tam karşısında, köşede konuşlanmış bu kafe teeee 1920'den beri hizmet vermekteymiş. Çok güzeldi yaaa, umarım Paris'e gidip burada bir kahve içip tatlı yersiniz.


Ve tabiii ki de Laduree. Ay tamam, görgüsüz turistiz, napalım. Paris'e kadar gidip makaron yemeyecek miydik? Şu ambiyansı yaşamayacak mıydık? Olmazzzzz!

Benim favorim Caramel a la Fleur de Sel oldu. Halbuki karamel sevmem ben, ama böyle hafif tuzlu pek hoşuma gitti. Anneminki limonluydu, bak kardeşiminkini unuttum, bi zahmet buraya yazıversin.

Yeme içmede aklımda kalanlar bunlar. Ama bir de parfüm olayı var, atlamamam lazım.

Eğer Paris'e gidiyorsanız, yakınlarınıza güzel hediyeler almak istiyorsanız, kendinize de mis kokulu bir kıyak çekmek istiyorsanız adresi veriyorum: Fragonard.

Bu iyiliği az kişi yapar size, değerimi bilin. Girin Fragonard'ın sitesine, değişik yerlerdeki dükkanlarının adresleri var. Muhakkak uğrayın bir şubesine. Mis kokulu sabunlar, duş jelleri, vücut losyonları, parfümler içinde kendinizi kaybetmezseniz para yok!

Bir şubesi de yukarıda bahsettiğim Cafe Chappe'nin bulunduğu Rue Tardieu'de. Zaten bu sokağı iyi not alın, bayılacaksınız. Bir sürü şirin şirin tasarım dükkanları, butikler ve Fragonard'la pek keyifli.

Yaşasın Dolce Vita!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder