13 Eylül 2015 Pazar

Yunan Bağımsızlık Savaşı'nda Sakız Adası

Seyahat ettiğim yerlerde oraları anlatan kitaplar okumayı seviyorum. Böylece hem varlığından bile haberdar olmayacağım kitapları okumuş oluyorum, hem okuduklarımı daha kolay gözümde canlandırabiliyorum hem de gördüğüm yerler hafızamda daha güçlü yer ediyor.

Dolayısıyla yolculuk hazırlıklarım arasında kitap alışverişi de yer alıyor. Kitap bulmakta hiç zorlanmıyorum, gugıl amcaya "xxx'de geçen kitap" yazınca zaten önümde hepsi sırlanıyor. Asıl zorluk bundan sonra: hangisini seçeceğim? 

Benim çözüm belli. Hepsini al! Körün istediği bir göz, Allah vermiş bir sürü göz, geri mi çevireyim yani. Kitap bu, elbet okurum sırasıyla hepsini.

İşte bu tatil öncesi Sakız hazırlıkları kapsamında yaptım araştırmamı, Sakız'la ilgili iki kitap buldum ikisini de aldım. Adada olduğum sürece Filiz Yaşar'ın Yunan Bağımsızlık Savaşı'nda Sakız Adası kitabını okudum.

Öncelikle belirtmek isterim ki bu kitap plaj kitabı değil. Sayın Filiz Yaşar'ın bir çok tarihi kaynaktan derlenmiş, özenli, bilimsel çalışması. Benim açımdan okunması zor bir kitaptı, içeriğinin ağırlından dolayı.

Bizim tarih kitaplarında hep Yunan İsyanı / Rum Ayaklanması diye adlandırılan 19. yy başındaki girişimlerde "...bağımsızlık yanlısı unsurların göz ardı edilmesi bilimsel yaklaşımlara ters düşmekte ve olaya taraflı bakış açısını yansıtmaktadır." diyor Filiz Yaşar. Aynı durumun bizim Kurtuluş Savaşı' mızın da Yunanistan'da Küçük Asya Felaketi ya da Anadolu İhtilali olarak adlandırılması için de geçerli olduğunu  belirtiyor. Ben de küçücük aklımla kendisine katılıyorum.

Bu kitabı okurken sık sık okul yıllarıma döndüm, bize bu konuda öğretilenler neydi diye. Anımsadıklarım şunlar: Osmanlı İmparatorluğu saray entrikaları nedeniyle güçten düşüyor ve önce duraklama sonra dağılma dönemine giriyor. Fransız İhtilali'nin etkisiyle yayılan milliyetçilik akımları nedeniyle azınlıklar ayaklanıp bağımsızlıklarını istemeye başlıyor, ilk önce Balkanlar'da başlayan ayaklanmalar İmparatorluğun dört bir yanına sıçrıyor.

Bu kadar.

İşte bu ve bunun gibi kitaplar bu bilgilerimiz bir nebze olsun derinleştirebilmemizi sağlıyor. Mesela ben Sakız'daki isyanın bu kadar büyük çapta olduğunu, Avrupa'da bu kadar yankı bulduğunu, Eugene Delacroix'nın katliamla ilgili bu kadar meşhur bir resim yaptığını, Victor Hugo'nun Çocuk şiirini yazdığını bilmiyordum. Öğrendim.

Kitapta tarihsel olaylar Yunan ve Türk kaynakları karşılatılarak ele alınmış.

İsyan sırasında, her zaman olduğu gibi kurunun yanında yaşın da yandığı, sivillerin katledildiği Osmanlı kaynaklarınca da doğrulanıyor. Yunan kaynaklarında 90.000 Sakızlı sivilin katledildiği belirtilirken Filiz Yaşar, belirtilen dönemde adada yaşayan Rum, Yahudi, Müslüman, Katolik, yabancı uyruklu unsurların hepsinin toplamının 80.000 olduğunu, Yunan kaynaklarında belirtilen rakamların abartılı olduğunu ifade ediyor.

İnsan hayatının değerinin rakamlarla ölçülemeyeceği muhakkak elbette.

Ya da Nea Moni Manastırı' na sığınan sivillerin öldürülmesinin, Yunan kaynaklarında organize bir askeri girişim olarak yer alırken Osmanlı kaynaklarına göre askeri bir itaatsizlik olduğu belgeleniyor kitapta.

Tarihe ilginiz, öğrenme isteğiniz varsa; Sakız'daki isyanı askeri, siyasal, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla ele alan, her iki tarafın kaynaklarından derlenen bu kitabı okuyabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder