4 Ekim 2015 Pazar

Sakin Olmak

Yaş almaya, yaşlanmaya, geçip giden zamana kafa yormayan var mıdır? Peki, bunlara kafa yorarken paniğe kapılmayan var mıdır?

Yalnız değilsiniz, felsefeci Wilhelm Schmid de yormuş ve bu süreci sükunetle karşılamanın on adımını kaleme almış, bu adımlar da "Sakin Olmak - Yaşlanırken Kazandıklarımız" diye kitaplaştırılmış.

İşte bu on adım:

1) Yaşamın mevsimlerini anlamak ve kabullenmek: Her şeyi yapabileceğimize inandığımız ilk çeyrek, istediklerimizin ne kadarını yapabildiğimizi sorgulamaya başladığımız ikinci çeyrek, yaşamın olanaklarının azaldığını idrak ettiğimiz üçüncü çeyrek ve yaşanmış hayat üzerine düşünülen dördüncü çeyrek.

2) Yaşlılığın ve yaşlanmanın hususiyetlerine anlayış göstermek: Yaşamın başlangıcından itibaren geçtiğimiz gelişme aşamalarını, hem zihinsel hem fiziki olarak tersine doğru yeniden katedeceğimizi anlayıp ve kabul edin.

3) Yaşamı kolaylaştıran alışkanlıklara sahip olmak: Sıkıcı olmaktan korkmadan kendinizi alışkanlıkların güvenli kollarına bırakın.

4) Hazların ve mutluluğun tadına varmak: Son defanın ne zaman olacağı bir belirsizlikken, küçük mutluluklar sonsuz defa tadılamayacaklarının bilinciyle daha hoşa gider, tadını çıkarın.

5) Ağrılar ve mutsuzlukla baş etmek: Küçük dertlerle ve büyük sorunlarla başa çıkmak için kabullenme kuvvetinizi arttırın.

6) Yakınlık hissetmek için temas kurmak: Dokunarak, bir resme bakarak, müzik dinleyerek kurulacak duyusal temasın yanı sıra dostluk ve sevecenlikle kurulacak ruhsal temas ile okuyarak kurulacak zihinsel teması da ihmal etmeyin.

7) Sevgi ve arkadaşlık: Hayatınızı paylaştığınız insan ve arkadaşlarla sahip olmak önemli değerini bilin. Ancak şu bakış açısı da üstünde düşünmeye değer: "Medeni düşmanlık"a da hak ettiği saygıyı gösterin. O düşmanlarımız sayesinde değil midir ki gerçek dostluk ve sevginin değerini biliriz.

8) Kendini dinlemek: Kendi kendinize hayatınızın hesabını vermek, yanlış giden nelerde payımız vardı, neler bizim dışımızda yanlış gitti kafa yorun ama sonunda başarısızlıkların da kıymetini bilin.

9) Ölümle ilişki kurmak: Ölümün "yaşamı değerli kılan sınırı çizdiğini kabul ederek" yaşama anlam veren yanını görüp takdir edin.

10) Ölümden sonra yaşama inanmak: Ölümden sonra yaşama inanmak üzerinizdeki "tek yaşam" dan çok şey bekleme stresini azaltacaktır. İnanmıyorsanız da o "tek yaşam"ın güzel bir yaşam olduğunu düşünerek sevinebilirsiniz.

Bu on adıma bir adım da ben ekliyorum, çevrenizi sizi mutlu eden, mutluluğunuzu önemseyen insanlarla doldurun. Bu vesileyle bana bu kitabı hediye eden arkadaşım T'ye de huzurlarınızda teşekkürlerimi sunmak isterim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder