6 Eylül 2015 Pazar

Sakız Adası Plajları ve Gezi Programı - 1

Sakız'da otelimizi ve arabamızı ayarladıktan sonra önümüzde 5 koca gün, onlarca koy ve köy var. Ver elini Sakız.

Adada plaj bol. Birine gidersem öbürünün hakkı kalır diye çok endişelendim. Lakin zaman da kısıtlı olunca illa seçmek gerekiyor. Gitmeden önce çok çalıştım hangilerine gidelim diye tam benden beklendiği üzere planı programı yaptım. Ayrıca rüzgarın durumuna göre Mr Theodore'dan da tüyoları alıp her gün kendimizi vurduk yollara.

Hem deniz keyfi hem kültür gezileriyle biz gittiğimiz yerlerden çok memnun kaldık, darısı başınıza:

1. gün: Nea Moni, Anavatos, Lithi

Nea Moni 1000 yıllık bir manastır. Kilisesindeki mozaikler Kariye Müzesi ya da Aya Sofya yı anımsatıp "Bir zamanlar buralar hep Bizans'mış yahu" dedirtiyor. Manastır, kutsallığının yanı sıra bir de 1822 yılındaki ayaklanmadaki katliamla anılıyor. Sergilenen kafatasları ve kemikler tarihin ne kadar üzücü bir şey olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.

Nea Moni'nin avlusu

Nea Moni'den sonra yine virajlı yollara kendimizi vurup bir tepenin zirvesinde, terk edilmiş, 3 tarafı uçurumlarla çevrili kaya köy Anavatos'a gidiyoruz. Asfalt yol, köyün girişindeki park alanına kadar uzanıyor, sonrası tabanvay. O sıcakta zor olsa da tepeye kadar çıktık. Aşağısı uçurumlar, uçurumlar.

Dikkatli bakın tepeden sağ yamaca doğru inen terk edilmiş evleri göreceksiniz
Bu kadar köy gezmesi yeter, biraz da denize girelim diyerek adanın batısındaki Lithi'ye yollanıyoruz. Burası kum ve sığ bir plaj. Ben kumunu beğenmedim ayrıca sığ denizi de pek sevmem. Yani burası adanın en güzel plajı diyemem.

Ayrıca burada dört bir yandan gelen "Damlasuuuuu yapma, Mertcaaaaan etme, annnneaaa yaaa, babaaaaaa bana bak bana" sesleri hiç eksik olmadı. Aynı plajda Yunanlılar da var ama bir tane bile "Yorgooo, Eleniii, mammmaaaa, papppaaa" diye bağıran duymadan.

Türk annelerinden ve babalarından istirham edeceğim, çocuklarınızı rahat bırakın, ayrıca bir kere bak dediklerinde bakın. Benim keyfimden başka çocuğun gelişimi için de faydalıdır bunlar sanırım.

Zaman konusunu merak edenler için Sakız merkezden tüm bu rotayı yapıp Lithi'ye varışımız 3 saat sürdü.

2. gün Armolia, Pirgi, Mesta, Apothika, Emborios, Mavra Volia, Komi Plajı

Sabah erkenden yola koyuluyoruz. Rotamız üzerinde yer alan, seramikleriyle ünlü Armolia'da ufak bir mola verip bir de ufak tur attıktan sonra yola devam. Sırada süslü evleriyle Pirgi ardından daracık sokaklarıyla bir kale-köy olan Mesta.

Pirgi

Mesta
Pirgi ve Mesta'da günümüzü güzelleştiren, bizi eğlendiren iki güzel sürprizden bahsetmiştim daha evvel. Daracık sokaklarda avare avare dolanıp soğuk frappelerimiz de içtikten sonra "artık vakit deniz vaktidir" diyerek benim resimlerini görüp çok beğendiğim, denize tepeden bakan küçük barında bir bira yuvarlamak istediğim Apothika Plajı'na yollandık.

Bu plaja gitmek için Pirgi'den Mesta'ya giderken sağ tarafta göreceğiniz tabeladan girip daracık, bol virajlı, yer yer bozuk yola sapmanız gerekiyor. Yalnız dikkat, bahsi geçen tabela ufacık bir şey, dikkatli bakmazsanız kaçırabilirsiniz. Yılan gibi kıvrılan yolu aşıp denizi gördük nihayet. Plajdaki bir kaç şemsiye ve şezlongun dolu olduğunu görünce, öyle dımdızlak öğle güneşi altında haşlanırız diyerek plajı es geçtik. Resimlerden çok özendiğim tepedeki barında ise sessiz sessiz oturan 4-5 kişinin yarattığı kütüphane havasından tırsarak "biz böyle sessiz sessiz oturamayız, kıkır kıkır kıkırdamaktan kesin atılırız buradan, bari edebimizle kendimiz gidelim" diyerek tekrar yola koyulduk.

Bu arada karnımız da acıkmaya başladı. Volkanik taşlardan oluşmuş Mavra Volia Plajı'nın hızlıca teftiş ettikten sonra yemek yemek için Emborios Köyü'ndeki balıkçılardan birine oturduk.

Emporio
Mavra Volia, Emborios'un ucunda bir plaj. Eğer 5-10 dakika yürüme mesafesini göze alıyorsanız arabanızı Emborios sahilinde ilk bulduğunuz yere park edin, yolda gördüğünüz bakkaldan içecek, yiyecek bir şeyler alın ve Mavra Volia'ya öyle gidin. Çünkü bu plajda şezlong, şemsiye ya da bir şeyler yiyip içebileceğiniz bir restoran yok. Ayrıca plaj yolun sonunda olduğu için geliş gidiş aynı tek şeritten yapılıyor. Plajın önünde bir otopark var ama tahmin edileceği gibi ağzına kadar dolu.

Arabayla giderseniz arabanın içinde başka bir arabanın çıkmasını bekleyip sonra ultra kıvrak hareketlerle hem diğer araca yol vermek hem de kendi arabınızı park etmeye çalışmak zorunda kalabilirsiniz. Sonra uyarmadı demeyin.

Bugünkü deniz keyfimizi ise Emborios'a yaklaşık 10 dakika mesafedeki Komi Plajı'nda ifa etmeye karar verdik. Burası şezlong, şemsiye, restoran, kafe ve Türk turistler açısından oldukça zengin bir plaj, gönlünüz rahat olsun.


Diğer günlerimiz de arkası yarın olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder